Septum burun boşluğunu iki eşit parçaya ayıran bölmedir. Ön tarafı kıkırdak arka tarafı kemikten meydana gelmiştir. Septumun eğri olmasına septum deviasyonu adı verilir. Burun çatısının en önemli desteği olmasının yanı sıra burun hava akımının düzenlenmesinde de çok önemli bir role sahiptir. Septum deviasyonu KBB pratiğinde en sık karşılaşılan patolojik durumlardan bir tanesidir. Son yıllarda endoskopların gelişmesiyle burun içinin ve dolayısıyla septum hastalıklarının da daha iyi tanınmasına olanak vermiştir.
Deviasyon kemikte, kıkırdakta ya da her ikisinde birlikte olabilir. En önemli septum deviasyonu nedeni burun bölgesine gelen darbelerdir. Doğum sırasında ya da burnun gelişiminin hızlandığı küçük yaşlarda alınan darbeler, deviasyona zemin hazırlar. Doğum sırasında doğum kanalında burnun baskı altında kalması ya da forseps travmasına maruz kalması deviasyona neden olabilir. Erişkin yaşta meydana gelen travmalar burun içinde olduğu kadar dışında da kırıklar meydana getirir. Travma dışında genetik ve çevresel faktörlerde septum deviasyonu oluşumunda etkili olmaktadır. Özellikle burnun arka tarafındaki kemik yapıya ait deviasyonların genetik faktörlere bağlı olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
Septum deviasyonunda hastanın en belirgin şikayeti burun tıkanıklığıdır. Eğrilik genellikle tek taraflıdır. Eğri olan kısım burun yan duvarı ile, burun etleri ile temastaysa bu temasa bağlı baş ağrıları görülebilir. Normalde nemli olan burun içi örtüsü (mukoza) deviasyon nedeniyle düzensiz hava akımına bağlı olarak kuruyabilir, kabuklanabilir ve kanayabilir. Sinüslerin burna açılan pencereleri deviasyon nedeniyle tıkanabilir ve bu nedenle sinüzit gelişebilir. Deviasyon olmayan burun tarafında burun içi eti genişleyebilir ve geniz akıntısına neden olabilir. Deviasyon olmadığı halde o tarafta da burun tıkanıklığı başlayabilir.
Burun tıkanıklığı olan insanlarda boğaz enfeksiyonları daha sık görülmektedir. Bunun nedeni özellikle geceleri ağız açık uyumadan kaynaklanmaktadır. Tanı muayene ile konulur. Tedavide deviasyonun yeri ve genişliği önemlidir. Ameliyat lokal ya da genel anestezi altında yapılabilir. Normal şartlarda burun gelişimini 18 yaş civarında tamamladığından bu yaştan sonra yapılması uygun olur. Ameliyat sonrası yüzde şişlik ve morarma olmaz.